'PKK'nın ekmeğine yağ sürülüyor'

'PKK'nın ekmeğine yağ sürülüyor'

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, TBMM'de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin kabul edilmesini gazetecilere değerlendirdi.
"Bundan sonrasını Tayyip Erdoğan ve AKP düşünsün. Çünkü ülkeyi şu an yöneten onlar. Referanduma mı götürecekler, yoksa Meclis'in kendi içinde bu meseleyi halletmesini mi isteyecekler, göreceğiz" diyerek sözlerine başlayan Yarkadaş konuşmasının devamında şöyle konuştu:

"Eğer bu mesele referanduma götürülürse, bunun siyasi sonuçları ne olacak, siyasi sonuçları Türkiye'de nasıl bir kutuplaşmaya ayrışmaya ve çatışmaya yol açacak, bunları hep birlikte göreceğiz. Devlet aklının her zaman sağduyuyla hareket etmesi, duygularından arınarak bir politika belirlemesi gerekir. Ancak şu anda Sayın Cumhurbaşkanı'nın kişisel siyasi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, politikaların izlendiğini görüyoruz. Fezlekesi olan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması da bu politikanın ürünü.

Bunun ardından referandum iki paketli bir maddeyle mi gündeme gelecek, yoksa sadece dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin bir madde mi gelecek, bunları hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

ODAKLANMAMIZ GEREKEN TÜRKİYE NASIL BİR SİYASİ SÜRECE GİRİYOR

Bence evet hayır kaç çıktı, ona takılmaktansa daha çok hem siyasetçilerin hemde gazetecilerin odaklanması gereken tek bir nokta var; Türkiye nasıl bir siyasi sürece giriyor.Eğer referandum yapılır, yüzde 30-35 oranında hayır çıkarsa, bu HDP'nin siyasi tabanını genişlettiği şekilde de yorumlanabilir ya da HDP milletvekillerinin cezaevine atılma süreci başlarsa PKK'nın ekmeğine yağ sürme dönemi de başlar. Çünkü PKK, 'bakın milletvekili seçtiniz, meclise yolladınız ama şu anda Meclis'ten de attılar' diyerek kendi hareket alanınıgenişletmek ister. O yüzden çok sağduyulu, çok sakin, Türkiye'nin geleceğine yön verecek, Türkiye'de kutuplaşmayı, ayrıştırmayı, çatışmayı yaratmayacak bir politika izlemek gerekir. Politika duygularla yapılmaz, akılla yapılır. Tabii ki aklın içine duyguyu koymak gerekir ama her zaman aklın galip gelmesi gerekir.

"YOLSUZLUK, HIRSIZLIK VE ARSIZLIKTAN FEZLEKEM YOK"

Benim sekiz fezlekem var. Bunların bir çoğu, tamamı aslında, söylediğimiz sözlerden ötürü açılan soruşturmalar. Örneğin Kanaltürk Televizyonu ve Bugün Tv'ye el konulurken milletvekilleri olarak gitmiştik ve oradaki insan hakları ihlallerini yerinde görmek medyanın baskı altına alındığını yerinde tespit ettik buna ilişkin fezleke düzenlenmiş Cumhurbaşkanı'na ilişkin eleştirilerimiz durum tespitlerimiz var fezleke düzenlenmiş, Egemen Bağış'la ilgili bir eleştiride bulunmuşum fezleke düzenlenmiş. Tamamı yasama faaliyetleri içerisinde ortaya koyduğumuz eylem ve söylemlerden ötürü gelen fezlekeler
çok şükür Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir milletvekili olarak yolsuzluktan, hırsızlıktan, arsızlıktan fezlekem yok. Bu kürsüde söylediklerimden, dışarda söylediklerimden dolayı açılmış soruşturmalar.

"KORKUMUZ YOK, SUSMAYACAĞIZ"

Korkumuz yok. Biz zaten siyasete girerken toplumun çıkarlarını korumak için girdik. Birileri bizi susturmaya çalışabilir, gözümüzü korkutmaya çalışabilir ama halkın vekilleri susarsa halk da susar. O yüzden susmayacağız. Fezlekede gönderseler, cezaevine gönderme tehdidiyle de karşı karşıya bıraksalar doğru bildiğimizi her yerde ve her zaman söylemeye devam edeceğiz.

AKP iktidarı terörle mücadele kanununda yaptığı bir değişiklikle aslında HDP milletvekillerinin yargılanmayacağı bir hukuk düzeni oluşturdu çünkü
şu anda HDP milletvekillerine gelen fezlekelerin bir çoğu çözüm süreci adı verilen politikalar döneminde söylenen sözler ve yapılan eylmelerden dolayı. Sanırım 6554 sayılı terörle mücadele kanununda yapılan bir değişiklikten ötürü yarın HDP milletvekillerinin bir kısmı savcılara ifade vermeye gittiğinde diyecekler ki; biz çözüm süreci politkaları çerçevesinde sayın Başbakan'ın, sayın Cumhurbaşkanı'nın, Milli İstihbarat Teşkilatı müsteşeranın bilgisi ve isteğiyle Kandil'e gittik ya da onların isteği doğrultusunda Abdullah Öcalan'ın mektubunu Diyarbakır'da okuduk.

Bu davaların bir çoğu o kanun kapsamında olduğu için zaten düşecek ama AKP topluma öyle bir anlatıyor ki, sanki HDP milletvekillerinin parlemantodan atılması, terörle mücadelenin bir ayağı gibi. Sırrı Süreyya Önder bugün çıktı, 'beni Kandil'e Tayyip Erdoğan yolladı' dedi. Buradan Sırrı Süreyya Önder'e bir çağrım var. Gelin o dönem ne olduysa, kiminle birlikte ne yaptıysanız, sizi Kandil'e, İmralı'ya kim gönderdiyse, hangi pazarlıkları yaptıysanız, çıkın topluma bunları anlatın ve AKP'nin oluşturmaya çalıştığı AKP'nin senaryosunu yazdığı terörle mücadele ediyorum oyunuda artık son bulsun. Çünkü bu oyun tamamen bir komediye dönüşmüş durumda ve suyu çıkmış bir komediye dönüşmüş durumda. O yüzden HDP milletvekilleri parça parça konuşmak yerine Kandil'le, İmralı'yla ya da başka hangi odaklarla pazarlıklar içine gir2diklerini çıkıp anlatmalılar. Toplumumuz da kimin PKK'yla işbirliği yaptığını, kimin PKK'yla masada neleri konuştuğunu görmeli. O yüzden buradan hem HDP'ye, hem AKP'ye çağrı yapıyorum."

GERÇEK GÜNDEM